Saygıdeğer YeniSöke Okurları; makalelerimin dolayısıyla sesimizin ve soluğumuzun ulaştığı nadide vatanımızın her bir köşesine, yazımı okuyan herkese selam ve sevgilerimi sunuyorum.
Özellikle bu yazımda Şanlı Kuva-yi Milliye’nin diriliş ruhunu yansıtan kahraman Söke’mize,
Vatanına, devletine bağlılıklarıyla, hoşgörülü tavırlarıyla, dik duruşlarıyla, hemşehrilerimize,
Cennet Türkiye’nin her bir köşesinde, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan bütün Sökelilere;
Genç bir araştırmacı-yazar ve gazeteci olarak sonsuz selam, sevgi ve hürmetlerimi iletiyorum.
---------
6 Eylül 2024 tarihi itibarıyla, 6 Eylül 1922 tarihinde gerçekleştirilen Milli Mücadele Destanı sonucunda Söke’mizin düşman işgalinden kurtuluşunun tam “102. Yıldönümünü” kutluyoruz.
Söke kahramanlık dolu Milli Mücadele dönemi içinde tam olarak 3 defa Yunanlılar tarafından gerçekleştirilen çeşitli kanlı işgallere maruz kalmış olan bir Ege şehrimizdir, Gazi kentimizdir. Ayrıca Yunanlıların bu kanlı işgalleri öncesinde ve bu işgaller sırasında, pek çok Rum çetesi sıklıkla bölge insanına, bu insanlarımızın mallarına ve hayatlarına çeşitli zararlar vermişlerdir.
İlk olarak 1 Mayıs 1920 tarihinde yunanlıların kanlı işgaline uğramış olan Söke’mize, akabinde yaklaşık bir buçuk-iki yıllık süreç sonrasında, 2 Şubat 1922’de Yunanlılar 2. bir işgal daha düzenlemişlerdir. Kuva-yi Milliye’nin yanında saf tutarak aziz vatanın bağımsızlığını savunan Söke’mize 3. kanlı işgal de, 21 Nisan 1922 tarihinde İtalyanların şehri boşaltmaları üzerine aynı gün ve tarihte Yunanlılarca gerçekleştirilirken, Yunanlılar, Türklere ait olan evleri ve işyerlerini yağmalayıp kaçmış, önlerine çıkan birçok masum sivil insanın canına kast etmiştir.
İtalyanlar ise, 18 Mayıs 1919 tarihi itibarıyla işgal ettikleri şehrimizde 21 Nisan 1922 tarihine değin kalmışlar ve bu işgallerini de yaklaşık olarak 3 yıla yakın bir süre devam ettirmişlerdir. Yunanlılar da, İtalyanların şehri boşaltmaları üzerine bu durumu kendilerince fırsat bilerek, Söke’yi 21 Nisan 1922 tarihinde işgal etmişler ve bu işgali yaklaşık 4 ay da sürdürmüşlerdir. Yunanlılar 5 Eylül Salı akşamı ise ilçenin pek çok yerini yakıp yıkarak şehri terk etmişlerdir.
Dolayısıyla Kahraman Söke’miz, 6 Eylül 1922 tarihi itibarıyla düşmanları sinesinden tıpkı adı gibi Söküp atmış, Emperyalizmin güdümüne girmiş saplantılı bozguncuların ve masumlara kast eden canilerin “2 yüzüne” tarihleri boyunca unutamayacakları bir Türk sillesi patlatmıştır
6 Eylül tarihinin adının ve anlamının yaşatılması da, Söke’miz, hemşehrilerimiz ve o buhranlı, zorlu Milli Mücadele dönemimizde şehitliğe erişmiş, gazi olmuş vatan sevdalıları adına şarttır ilçemizdeki bir mahallemize 6 Eylül isminin verilmesi, son derece yerinde bir karar olacaktır. Örneğin Kemalpaşa Mahallemizin, ismi zamanında “6 Eylül Mahallesi” olarak anılmaktaydı. Ya Kemalpaşa Mahallemiz, ya da Yenikent Mahallemiz, “6 Eylül” adını mutlaka almalıdırlar.
6 Eylül ismi; Milli mücadele ile milletimizin kahramanlığının ilçemizde bir nişanesi olacaktır. Özellikle Kemalpaşa Mahallesi’ni ziyarete geleceklere 6 Eylül’ü tanıma imkânları sunacaktır.
Ezcümle komşu ülkemizde yaşayan Yunan milletine ve tarihine sonsuz saygımız vardır. Hatta Yunan turistlerin, atalarının zamanında yaşadıkları Kemalpaşa’yı, muhtarımız Yusuf Çam ile Aziz Nicholas Kilisesi’nin de bulunduğu Güllübahçe Mahallemizi gezmeleri çok anlamlıdır. Tarihi bilmeleri önemlidir ve zaten bu, sosyal açıdan gereklidir. Bu konuda yerel ekonominin gelişimi bağlamında da Yunan ve Rum Turistlerin, bölgemize ziyaretleri ise teşvik edilmelidir.
Son söz; Dış politikada bir Türk Vatandaşı ve bir Türk Genci olarak önemle belirtmeliyim ki; Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti olarak Mavi Vatan doktrininden asla vazgeçmemeliyiz. Mavi Vatan doktrinini tüm uluslararası ve ulusal platformlarda var gücümüzle savunmalıyız.
Çünkü Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizatihi belirttiği üzere; her ne olursa olsun biz Türk Ulusuyuz.“Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur”
6 Eylül Söke’mizin Kurtuluşu Kutlu olsun! Tüm Sökeli hemşehrilerimize selam olsun…